ceza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ceza etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ekim 2010

SİZİN DE ŞARKI'NIZ VAR MI


SİZİN DE ŞARKINIZ VAR MI?
KENDİ ŞARKINI DUY ve SÖYLE.!

Bir Afrika kabilesinde; hamile kalan kadınlar, arkadaşlarını toplayıp doğaya gider, doğacak çocuğun şarkısını duyana dek meditasyon yapıp dua ederler.

Bu kabileye göre, her ruhun kendine öz, ses vibrasyonları vardır .

Kadınlar bu seslere kulak verdiklerinde, hep birlikte yüksek sesle seslendirirler.

Sonra da kabileye dönüp şarkıyı herkese öğretirler .

Çocuk doğduğunda, tüm kabile toplanarak ona şarkısını söyler.








Çocuğun sonraki önemli dönemlerinde, aynı şarkı okunur. Ölüm döşeğinde de aynı şarkı söylenir.

Bir insan kabul edilmez bir cürüm işlediğinde, kabile toplanır ve ona şarkısını söyler. Çünkü anti sosyal davranışlar ceza ile düzeltilemez; sevgiyle ve kimliğin hatırlanmasıyla çözülebilir.

Kendi şarkını duyduğun zaman, bir başkasına zarar verecek davranışlarda bulunma isteğine ihtiyaç kalmaz.

Aslında hepimizin içinde bir şarkı olduğunu biliriz ve sevdiklerimizin zor zamanlarımızda bunu farketmelerini ve bize söylemeye yardımcı olmalarını arzu ederiz.

Gerçek dost, bizim şarkımızı duyan ve ihtiyacımız olduğunda bize tekrarlayandır...

Hep şarkınızı hatırlayacak biri olması dileğimle…

nerminsu,Mart 2007

***************

Bu öykü, değerli bir dost ve arkadaşımdan slayt olarak geldi.. Öykü, o kadar güzel işlenmiştiki; karanlıkta kalmaması için siz değerli dostlarımızla paylaşmayı istedik..

Hazırlayan:
EvcioğluHaber-30.10.2010


19 Ekim 2010

Basının Önemi

" Basını ihmal ettik, cezamızı çekeceğiz."
Alvert Schweitzev

23 Mayıs 2010

“CEZALARINI ÇEKER BÖYLE ÖLÜRLER...”


“CEZALARINI ÇEKER BÖYLE ÖLÜRLER...”

22.05.2010 08:39


Zonguldak...
Adı bile kara...
Karaelmas, Karadon, Kara Deniz...
Eğrelti otlarının ağaç gibi yerden fışkırdığı, yapraklarını kara kömür tozlarının kapladığı, ağaçları, denizi bile kara Zonguldak...
Kapkara bir kent.
İşçilerin kasklarındaki ışığın aydınlatamadığı ölüm çukurlarına Çinçin Bağları’na, Sultanbeyli’ye yardım paketi için insanların ölüme gönderildiği “kara” kent.
Çıkan kömürün heryeri boyadığı...
Yazgısı bile kara kent...
Bir zamanlar Türkiye’nin en “bilinçli” işçi kesimine sahip, aydınlık bir kentti.
Ecevit’in amansız destekçisiydi.
Anımsarsınız, Zonguldak yürüyüşü dünyayı ayağa kaldırmış, işçi hareketinin neler yapabileceğini göstermişti.
Ama, üç-beş paraya işsizleri ocaklara doldurup, sendikasızlaştırdılar.
Çıkan bir avuç kömürü bir insanın hayatına eş tuttular.
Hep kaza oluyordu, yine oldu.
Duymuyorduk. Kimi iki vagon arasına sıkışıp ölüyordu, kimi asansörden düşüyordu, kimini elektrik çarpıyordu ve ölüyorlardı; ama tek tek ölümlerin önemi asla olmadı.
Alışıklar” ya...
Onlar “basit iş kazası” olarak bile kayıtlara geçmemiştir.
Afrika ülkelerindeki elmas madenlerinde kamçılarla çalışan işçi muamelesi gördüler. Sömürge valisinin emrindeki işçiler oldular.
Afrikalıların derileri karaydı, bizimkilerin kara boyalı.

Bu kadar duygu sömürüsü yeter!
Gelelim resmi söylemlere...
Önce Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız...
28 işçimizin cesetlerine ulaştık. Patlama anında ölmüşler. Karbon monoksit zehirlenmesiyle öldükleri belli oluyor.
Ben hata yapabilirim, ki yaptım. Karbon monoksit gazının patladığını söyledim. Çocukluktan öyle aklımda kalmış. Yorumcu arkadaşlar düzelttiler, sağolsunlar. Ama Enerji bakanının bunu söylemesi komik kaçıyor. Karbon monoksitten ölenler, patlamayla ölenler gibi ölmezler, en azından uyku halinde ölürler, yanılıyor muyum?
Ardından, üniversitelerden birinden bilirkişi olayı değerlendirdi: “Cesetler, bizim havuz diye nitelediğimiz yerde bulunmuş. Bu gibi grizu patlamalarında işçiler tembihlidir ve hemen su dolu havuzun oraya koşar ve başlarını havuzun suyuna sokarlar. Bu, patlamanın ilk şiddetini ve yanmayı atlatmak içindir.
Hani patlamada ölmüşlerdi?

Diğeri suçluyu buldu...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’e göre suçlu Danıştay.
Bakanımızın maden ocaklarının denetimi için yaptığı düzenlemelerle ilgili yönetmeliği Danıştay bozmuş...
Bak sen...
Üç nokta ile yazmaktan bıktım, ama cümlenin sonu gelmiyor bir türlü.
Çok sistematik, bilinçli şekilde çalıştık,” diyor Ömer Dinçer. “Analizler yaptık. Bunları yaparken sendikalar yanımızdaydı, maden mühendisleri odası bizle çalıştı, işçi örgütleri bizimleydi... Habersiz denetimler yaptık. Bakın, geçtiğimiz Mayıs ve Ekim aylarında, biz buraları denetlemişiz. Denetimde demişiz ki, burada teknolojik alt yapı var, yeterli...
Sonra?
Burada yapılması gereken yönergelere uymak. Biz, yönergeye uyun dedik. Kurallara uyun dedik.
Uymazlarsa...
Bakan şunu söyleyemedi: “Cezalarını çeker, böyle ölürler...
Eminim dilinin ucuna kadar gelmişti. Dilinin ucuna kadar başka şey de gelmişti ya, neyse...
Muhabir mikrofonu ağzından çekmese, belki onları da söyleyecekti.
Vaktimiz doldu sayın bakanım...
Nereye gidecekse, neyi yetiştirecekse muhabir arkadaş.
Bu ülkenin çivisi çıkmış.
İnsan hayatının köpek hayatı kadar bile değerinin kalmadığı ülkeye, 14’lük çivi bile az gelir artık.
Drakula çivisi gerek...

Mümtaz İdil
Odatv.com

13 Mayıs 2010

Adres değiştirenlere uyarı

Adres değiştirenlere uyarı
http://www.mertasahsap.com/tosyakapilar/1kapi.jpg

Dikkat! Adres Kayıt Sistemi sizinde kapınıza ceza olarak dönebilir...

13.05.2010 Perşembe

Bakanlar Kurulu kararı ile 2006 yılında çalışmalarına başlanan Adres Kayıt Sistemi, kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulması, nüfus hareketlerinin her an izlenebilmesi, MERNİS kayıtlarındaki T.C. kimlik numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirilmesine olanak sağlıyor.

Sisteme göre, adres değişikliği yapanların, 20 iş günü içerisinde yeni adres bilgilerini bağlı bulundukları ilçe nüfus müdürlüklerine bildirmeleri gerekiyor. Bu süre içinde adres değişikliği beyanında bulunmayanlar para cezası ile karşılaşıyor. Ancak, sistemin tam olarak rayına oturması için geçen yıllarda ceza uygulanmadı.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün 81 ilin valiliğine gönderdiği genelge ile adres değişikliği beyanı vermeyenlere para cezası uygulanması istendi. Yılbaşından itibaren taşındığı halde yeni adres bilgilerini bildirmeyenlere para cezası uygulanmaya başlandı. Ceza uygulaması için son olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 10 Mart tarihinde yeni bir genelge gönderildi.

VATANDAŞIN HABERİ YOK

Vatandaşın böyle bir uygulamadan haberdar olmaması ceza miktarlarını artırıyor. Uygulamaya göre, yeni adresine taşınan vatandaşların 20 iş gününde adres bilgilerini nüfus müdürlüklerine iletmesi gerekiyor. Ancak, bu süre içinde bilgi vermeyenlere hemen ceza kesilmiyor.

Boşaltılan eve bir başkası taşınarak kayıt yaptırmak istediği zaman o ev dolu gözüktüğü için, taşınma beyanının gerçek olup olmadığının anlaşılması amacıyla muhtarlıklar ve polisten tahkikat talep ediliyor. Muhtar ve polis, o evde kimin yaşadığını tespit ediyor. Eve yeni taşınan kişinin beyanı doğruysa bilgileri kayıt altına alınıyor. Evi boşaltan ise sistemde şüpheli duruma düşüyor. O kişi, ikametgahı ile ilgili belge almak istediği anda sistem otomatik olarak 329 lira para cezası kesiyor.

Kayseri'de son 1-2 aylık sürede bin civarında kişiye bu şekilde para cezası uygulandığı belirtiliyor. Vatandaşın genellikle böyle bir uygulamadan haberdar olmadığı için ceza ile karşı karşıya kaldığını belirten yetkililer, cezalı duruma düşmemeleri için adres değişikliği yaptıklarında vakit kaybetmeden nüfus müdürlüklerine kayıt yaptırmalarını istiyor.

Gerçek dışı adres beyanlarında ise ceza miktarı 660 lira olarak uygulanıyor. Genellikle okul kayıtlarında gerçek dışı adres beyanında bulunulduğu belirtiliyor.


http://www9.gazetevatan.com/