10 Haziran 2008

Aydınlatabilirmisin /

AYDINLATA BİLİR MİSİN.?

Ey! Koca şehir.!
Aydınlatıyorsun belki.!
Sokakları, aralıkları, lambalarınla.
Peki? Aydınlatabilirmisin.?
Yüreklerdeki karanlıkları.!
Karanlık sokaklarda, kaybolmuş,
Hayaller, kurdurduğun, insanlara.!
Toz, pembe yarınlara, umutsuz...
Umutsuz, beklemek kalır, çeresiz.!
Haykıran yürekleri, dipsiz kuyularda.!
Aydınlatabilirmisin, yoklukları.?
Sevgiden yoksun kalmış, duygusuz.!
Kendinden başkasını sevmeyen,
Acımasız, yürekleri aydınlata bilir misin.?

İnsanlık nedir, insanı görmez.
Sevgisiz yetişmiş, sevmeyi bilmez..
İçinde yaşadığı dünyayı görmez.!
Her yana, zulüm saçan, zalimin.
İçindeki, kin ve nefretinden.!
Korkudan, konuşmayı unutmuş,
Yalnız, şu insancıkları.?
Titrer, güneş altında üşümüş...
Kim olduğunu unutan, insancıkları.!
Her şeye rağmen.!
Gülmeyi unutmuş, gülümsemez.!
Güldüre bilir misin.? Arsızca.!

Ey.! Koca şehir !
Mavi gökyüzü altında.

Serilen pervasızca, sınırız.!
Her köşen, ışıl ışıldır, pırıl pırıl..
Ama; heryanın yalnızlık.
Her yanın, korku, acı ve çaresizlik..
Kimileri, villasında mutlu ve şen.
Kimilerinin evleri başına yıkılır.
Nedendir, bilir misin? Bu çelişki niye.
Aynı çağda ve aynı zamanda.
Nedendir? Bu yıkım.
Bu yok oluş, sessiz, sessiz?
Yoksa! Aldanışım mı? Aydınlığın!
Yalnızlığın kimsesizliğin içinde...
Yoksulluk, yaşam biçimi olmuş.!
Yoksul , gecekondunun çocukları...
Seni; yaşanır vatan yapan.!
Bilmem ki! Sen.?
Sen; karanlığın ta kendisi...
Işıklar içinde, kararan yaşamlar...!
Sende yok olacaksın bir gün.!
Yoklukların içinde, olsa da karanlığında isimsiz..
Gün be, gün, yaşanan çirkinlikleri, bağrında.!
Söyle! Aydınlata bilirmisin?

Haydar ATA
30.12.2004 Perşembe


Hiç yorum yok: