Yoksul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yoksul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Eylül 2010

FANİ DÜNYA GEÇİNİP GİDİYORUZ İŞTE..


FANİ DÜNYA GEÇİNİP GİDİYORUZ İŞTE.!

Evcioğluhaber- Aşağıdaki mizahi anlatımı yorumsuz olarak Sizlerle paylaşmak istiyorum.. Bu mizah o kadar güzel hazırlanmışki; içinde geçen kişiler günümüz toplum yapısında ve güncel yaşamımızda o kadar çok karşılaşacağımız tiplerdir, bunlar..
Lütfen çevrenize bir bakın..!
Ne kadar çok..!
Ne kadar da bencil..!
Eğer; bu yaşanası dünya da, sizlere yaşam alanı kalmamışsa ve bir minderlik oturacak yer kalmamışsa? işte bunlar sayesindedir...

25.09.2010-Cumartesi


Yoksul köylünün birisi, dere kenarında yürürken bir bakmış ki, köyün imamı.. Gözlerine inanamamış..
Ne görsün; imam suyun içinde.. Elinde zil, ağzında sakız suyun üstünde tepinip duruyor..


Köylü-"Selamınaleyküm imam efendi ne yapıyorsun burada böyle?"
demiş
İmam - "Ya, sorma, fani dünya işte, geçinip gidiyoruz"
demiş
Köylü- "Hayırdır ne bu hal ne zıplayıp duruyorsun" demiş
İmam- " Ayağımın altında komşunun halısı var.. Üç beş kuruş alayım diye onu tepeliyorum.. Fani dünya işte, geçinip gidiyoruz"
demiş
Köylü- " Ee peki, elinde zil var, onu ne sallayıp duruyorsun"
demiş
İmam- " Ya sorma; onuda sallıyorum ki; şu yakında komşunun tarlası var.. Kargalar gelip konmasın diye.. Üç beş kuruş alıp, fani dünya işte geçinip gidiyoruz .."
demiş..
Köylü- " Eee peki, ağzında da sakız var ne çiğneyip duruyorsun"
demiş
İmam- "Ya sorma.. Geçenlerde köylünün cenazesi vardı.. Onun içinde hatim indiriyor üç beş kuruş alıyorum.. Fani dünya işte geçinip gidiyoruz"
demiş
Köylü- "Lan, iyi ki fani dünya.. Ya fani olmasa ne yapardın acaba...? Biz acımızdan ölüyoruz lan "
demiş

EvcioğluHaber

23 Mayıs 2010

DENEYİMLERİNİ PAYLAŞMAYA GELDİ

DENEYİMLERİNİ PAYLAŞMAYA GELDİ

İSPANYA’DA SOSYALİST DÜŞÜNCEYİ HAYATA GEÇİRMEYİ BAŞARDI


Deneyimlerini paylaşmaya geldi
*********************************************

AYSEL KILIÇ

Endülüs’te bir İspanyol Fatsa’sı olan Marinaleda’nın Belediye Başkanı Juan Manuel Sanchez Gordillo ve eşi Cerman Munoz Vidal, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) davetlisi olarak Türkiye’ye geldiler. 26 Mayıs’a kadar Türkiye’de kalacak olan konuklar ÖDP’li belediyeler olan Hatay Samandağ ve Aknehir belediyelerine bugün ve yarın ziyarette bulunup, deneyimlerini paylaşacaklar.
Gordillo, dün ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ile birlikte ÖDP İl binasında bir basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin Marinaleda’ya ilişkin sorularını yanıtladı.
ENTERNASYONAL GÖREV
Toplantıda ilk sözü alan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Fatsa deneyiminin ÖDP açısından önemine değindi. Marinaleda ve Fatsa arasındaki benzerliğe dikkat çeken Taş, “Marinaleda ve Türkiye arasında bir dayanışma köprüsü oluşturacağız” dedi. Dünyadaki kapitalist krize ve emekçilerin durumuna işaret eden Taş, “ÖDP enternasyonal bir partidir. Ezilenlerden, emekçilerden yana bakmak, onlarla dayanışma içerisinde olmak partimiz açısından çok önemlidir. Biz dünyanın her yerindeki ezilenlerle dayanışmayı, enternasyonal bir görev olarak biliyoruz” diyerek, sözü Marinaleda Belediye Başkanı Gordillo’ya bıraktı.
‘KAPİTALİZM TERÖR SİSTEMİDİR’
Marinaleda Belediye Başkanı Gordillo, Kapitalizmin amaç ve sonuçlarına dikkat çekti. Kapitalizmi, “terörist bir sistem” olarak niteleyen Gordillo, “Çünkü eşitsizliğe ve şiddete dayalı bir sistem. Bu sistem, binlerce Afrikalı halkın yaşayabileceği parayı bir zenginin cebine dolduruyor. İnsanlık suçu işliyor” dedi. Dünyadaki Kapitalist krize işaret eden Gordillo, “ Krizi zenginler yarattı, acısını fakirler çekiyor” dedi. Kapitalizmin insan yaşamını yok ettiği gibi doğaya da hükmettiğini belirten Gordillo, “Öyle bir model yaratmalıyız ki doğaya dönüş yapılmalı. Felsefemiz bu olmalı” diye konuştu.
‘KARAR VE YÖNETİM DE HALKTA’
Kapitalizme karşı, yeni yaşam alanları yaratmak gerektiğini ve bunun yolunun da mücadeleden geçtiğini söyleyen Gordillo, Marinaleda örneğini gösterdi. Verilen mücadeleler sonucunda Marinaleda’da yaşanılır bir sistem kurduklarını belirten Gordillo, bölgeye gerçek bir demokrasinin hakim olduğunu söyledi. Bütün kararları halk ile birlikte aldıklarını söyleyen Gordillo, “Herhangi bir mahallede sorun var ise, mahalli ile konuşup, tartışıp, ortak çözüm yolları bulmaya çalışıyoruz. Orayı yöneten halkın kendisidir. Konuttan tutun da vergilendirmeye kadar, her şey halkın istek ve kararları ile gerçekleşiyor” dedi.
Gordillo, bölgede temel tüketim ihtiyaçları, konut, eğitim gibi sorunların yaşanmadığını, herkesin eşit haklara sahip olduğunu vurguladı. Dünyanın her yerinde Marinaleda yaratmanın mümkün olduğunu ifade eden Gordillo, bunun yolunun inanç ve mücadeleden geçtiğini söyledi.
‘KADINLAR EN ÖNDE’
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cerman Munoz Vidal ise, Marinaleda’da kadının durumuna dikkat çekti. Marinaleda’ da kadının üretim içinde olduğunu ve erkeklerle her alanda eşit haklara sahip olduğunu söyleyen Vidal, “Üretimde ve mücadelede kadın en önde”dedi. Vidal, Marinaleda’da kreş ve eğitim sorununun olmadığını belirtti.

Gordillo, 1979’dan beri belediye başkanı


JUAN Manuel Gordillo, İspanyol yoksul köylüleriyle özdeşleşmiş biri. İspanya’nın Endülüs Bölgesi’nde 2700 nüfuslu küçük Marinaleda kasabasında yerel aristokratların kullanılmayan topraklarının işgali ve köylüye dağıtılmasıyla duyurdu adını. 1979’da Marinaledalı çiftlik işçileri, örgütleri olan birleşik işçiler kolektifinin belediye başkan adayı yaptılar onu. İş ve toprak talebiyle, yıllarca çiftlik işgalleri, hükümet binalarının kuşatılması ve açlık grevleri gibi eylemler yaptılar. 1991’de somut bir sonuç aldılar. Bölgesel hükümet, kasabanın12 kilometre kuzeyindeki toprakları Marinaledalılara kiraladı. Başkan Gordillo yedi kez tutuklandı, iki suikast girişiminden kurtuldu.

http://www.birgun.net


19 Mayıs 2010

Aralarında kocaman bir (uçurum) fark var




Aralarında kocaman bir (uçurum) fark var



Halk, heryerde halk..
Yoksulluk ve sefalet, dünyanın heryerinde aynı..
19.05.2010

Dünya emekçileri, ülkeler arasındaki sınırları siz koymadınız.. Bu nedenlede dünyanın hiçbir yerindeki kaynaklara istediğiniz gibi ulaşamıyorsunuz.. Sınırları çekenler; bu sınırları, siz emekçiler için çektiler.. Sizler birlişmeyesiniz diye..! Açlığa ve yoksulluğa razı olasınız diye.. Yetmedi; birde yapay ayrılıklar ve ülkeler arasında düşmanlıklarda yarattılar.. Ama; bu sınırlar onlar (kapitalisler ) için geçerli değildir. Yerli ve yabancı sermaye şirketlerine yasak yok.. Onlar istediği ülkeye gider ve o ülkenin yeraltı, yerüstü kaynaklarını hemde emekçilerin alın terini sömürerek, hayatları pahasına karın tokluğuna, çorak bir toprak ve yoksulluk bırakarak, çeker başka bir ülkenin zengin kaynaklarına giderler...
Sizlerin açlığı ve yoksulluğu sizleri yönetenlerin ve dünya egemenlerinin çok büyük bir kar hırsından ve sınırsız bir sömürü düzeninin varlığından kaynaklanmaktadır..
Bu düzen değişmedikçede, sizlerin yaşamı değişmeyecektir..
Aşağıda verilen
ülkelerin yoksul ve zenginliklerini karşılaştıran fotoğraf ve ekonomik durumlarını gösteren açıklamadanda anlaşılacağı gibi; en zengin ülkelerde yaşanan açlığın ve yoksulluğun insanların yaşamlarında bıraktığı acı ve sefaletin sonuçlarını görmekteyiz..
Değerlendirme sizlere ait ..
Taktir sizin...!
Bu kader olabilirmi?

Haber: Evcioğlu
*****************


Hong Kong  Gini katsayısı: 43.4   Rolls-Royce kullanan kişilerin çok olması, pahalı konutları ve şık alışveriş merkezleriyle dikkat çeken ülkede, zenginliklerini göstermekten gurur duyan pek çok kişi var. Hong Kong’da en zengin yüzde 10’luk kısmın kazancının toplam gelire oranı 34.9 iken, en fakir yüzde 10’luk kısmın gelirinin toplam gelire oranı yüzde 2.Ülkede sadece Filipinler, Endonezya ve diğer ülkelerden gelen göçmen işçilere asgari ücret ödeniyor. Normal vatandaşlar asgari ücretle çalışmıyor.



Hong Kong

Gini katsayısı: 43.4

Rolls-Royce kullanan kişilerin çok olması, pahalı konutları ve şık alışveriş merkezleriyle dikkat çeken ülkede, zenginliklerini göstermekten gurur duyan pek çok kişi var. Hong Kong’da en zengin yüzde 10’luk kısmın kazancının toplam gelire oranı 34.9 iken, en fakir yüzde 10’luk kısmın gelirinin toplam gelire oranı yüzde 2.Ülkede sadece Filipinler, Endonezya ve diğer ülkelerden gelen göçmen işçilere asgari ücret ödeniyor. Normal vatandaşlar asgari ücretle çalışmıyor.

Singapur  Gini katsayısı: 42.5  Singapur dünyanın en açık ekonomilerinden biri ve Lehman Brothers’ın iflası ülkeyi derinden etkiledi ancak ülke 2009’un başıyla birlikte yeniden canlandı. Singapur’da 2009 yılında ülkenin en zengin yüzde 10’luk kısmı, toplam gelirin 32.8’sini oluştururken, en fakir yüzde 10’luk kısım toplam gelirin yüzde 2’sini oluşturuyor.

Singapur

Gini katsayısı: 42.5

Singapur dünyanın en açık ekonomilerinden biri ve Lehman Brothers’ın iflası ülkeyi derinden etkiledi ancak ülke 2009’un başıyla birlikte yeniden canlandı. Singapur’da 2009 yılında ülkenin en zengin yüzde 10’luk kısmı, toplam gelirin 32.8’sini oluştururken, en fakir yüzde 10’luk kısım toplam gelirin yüzde 2’sini oluşturuyor.


ABD  Gini katsayısı: 40.8   Büyük Buhran’dan bu yana görülen en büyük ekonomik durgunluktan çıkma savaşı veren ABD’de en zengin yüzde 10’luk kesimin geliri ülkenin toplam gelirinin 29.9’na denk gelirken, en fakir yüzde 10’luk kısım toplam gelirin 1.9’unu oluşturuyor.

ABD

Gini katsayısı: 40.8

Büyük Buhran’dan bu yana görülen en büyük ekonomik durgunluktan çıkma savaşı veren ABD’de en zengin yüzde 10’luk kesimin geliri ülkenin toplam gelirinin 29.9’na denk gelirken, en fakir yüzde 10’luk kısım toplam gelirin 1.9’unu oluşturuyor.


İsrail  Gini katsayısı: 39.2   İsrail’in dünyanın en eşit ülkelerinden biri olduğu günler geride kaldı. İşçi Siyonist partisi liderleri, Yahudi göçmenler için kolektif bir çiftlik kurdu ancak ekonominin zor günler geçirdiği zamanlarda bu toplu çalışma alanları azaldı. Ülkedeki aşırı muhafazakar Yahudi mezhebi Haredilerin sayısının artması ve bu ailelerin erkeklerinin çalışmak yerine Tevrat okumayı tercih etmesi gelir eşitsizliğinin artmasına katkı da bulundu.

İsrail

Gini katsayısı: 39.2

İsrail’in dünyanın en eşit ülkelerinden biri olduğu günler geride kaldı. İşçi Siyonist partisi liderleri, Yahudi göçmenler için kolektif bir çiftlik kurdu ancak ekonominin zor günler geçirdiği zamanlarda bu toplu çalışma alanları azaldı. Ülkedeki aşırı muhafazakar Yahudi mezhebi Haredilerin sayısının artması ve bu ailelerin erkeklerinin çalışmak yerine Tevrat okumayı tercih etmesi gelir eşitsizliğinin artmasına katkı da bulundu.


Yunanistan  Gini katsayısı: 34.3  Avrupa Birliği maliye bakanlarının ülkenin borç krizine girmemesi için kurtarma paketleri üzerine tartıştığı Yunanistan’da en zengin yüzde 10’luk kesimin gelirinin toplam gelire oranı yüzde 26 iken, en fakir yüzde 10’luk kesimin gelirinin toplam gelire oranı yüzde 2.5.

Yunanistan

Gini katsayısı: 34.3

Avrupa Birliği maliye bakanlarının ülkenin borç krizine girmemesi için kurtarma paketleri üzerine tartıştığı Yunanistan’da en zengin yüzde 10’luk kesimin gelirinin toplam gelire oranı yüzde 26 iken, en fakir yüzde 10’luk kesimin gelirinin toplam gelire oranı yüzde 2.5.



http://www.milliyet.com.tr/fotogaleri/

11 Mayıs 2010

İŞÇİ FİLİMLERİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI




İŞÇİ FİLİMLERİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI


25 Nisan 2010


Temel amaçları Türkiye ve dünyadan emekçilerin yaşamlarını ve mücadele deneyimlerini izleyicilerle buluşturmak ve Türkiye’de işçi, emekçi, yoksul insanların filmlerinin üretimini özendirmek olan festival, sendikaların işbirliğinde düzenlenecek. Festival daha sonra geçen 3 yılda olduğu gibi Adana’dan Trabzon’a, Bursa’dan Eskişehir’e kent kent süren ve bütün yıla yayılan uzun bir yolculuğa çıkacak. Festival 2 Mayıs Pazar günü saat 18.00’de Taksim Tramvay durağında sanatçılarla birlikte "Geleneksel Festival Yürüyüşü" ile başlayacak, ardından saat 19.00’da Beyoğlu Yeni Rüya Sineması’nda devam edecek. Oyuncu Levent Üzümcü’nün sunacağı, Nihat Behram’ın şiirleriyle, İlkay’ın şarkılarıyla renk katacağı gecede bu yıl Emek Sineması dostlarına ve Sine-Sen tarafından belirlenecek bir sinema emekçisine teşekkür plaketi sunulacak.
Gösterimler İstanbul’da Beyoğlu Sineması, İstanbul Fransız Kültür Merkezi, İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Salonu, Sinesen Şişhane Salonu, Çevre Mühendisleri Odası, Öteki Kültür Sanat, Kadıköy Halkevi, Kazım Koyuncu Kültür Merkezi, İstanbul Halkevi, Kar; Ankara’da Batı Sineması, Alman Kültür Merkezi, Çağdaş Sanatlar Merkezi, Sakarya Meydanı; İzmir’de İzmir Fuarı İsmet İnönü Kültür Merkezi, İzmir Fuarı Gençlik Tiyatrosu’nda yapılacak. Bu gösterimlerin dışında birçok mahallede ve işyerlerinde de özel gösterimler düzenlenecek. Tüm gösterimler her yıl olduğu gibi bu yıl da ücretsiz olacak.
Festival teması bu yıl “güvencesiz çalıştırma ve buna karşı yürütülen mücadelelere” odaklanacak. Dünyanın dört bir yanından, hem yeni hem de klasikleşmiş eserlerin bulunduğu 50’den fazla filmin gösterileceği festivalde, 15 tane “Tekel filmi” özel gösterimlerle izleyicilere sunulacak. Filiz Gazi’den “Olmasa”, Metin Yeğin’den “D”, Elif Ergezen’den “Mükellef”, Anita Oğurlu & Ahmet Öncü’den “Nakit” gibi yerli filmler ile Germán Gutiérrez’den “Coca Cola Davası”, Tokachi Tsuchiya’dan “Normal Bir İş Yapmak İstiyorum” gibi filmler ilk kez seyirciyle buluşacak.
İranlı usta yönetmen Macid Macidi, İngiliz sinemacı John Cunnigham, Kıbrıs Rum Kesimi’nden sendikacı - belgeselci Eleftherios Georgiadis festivalin bu yılki yabancı konukları arasında bulunuyor.
Festival kapsamında ayrıca Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD), Galata Fotoğrafhanesi Fotoğraf Akademisi, Fotoğraf Vakfı, Red Fotoğraf, İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği ortak organizasyonuyla üç kentte “1980'den 2010'a Emek Sineması'ndan Meydanlara 1 Mayıs'ın 30 Yılı” adlı sergisi açılacak, Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “LaborComm / Uluslararası İşçi ve İletişim Konferansı” düzenlenecek.
Görme engellileri de unutmayan festivalde, “Başka Dilde Aşk” ve “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” filmlerinin gösterimi sesli betimleme yöntemiyle yapılacak.(ANKA)

Birgün


10 Haziran 2008

Aydınlatabilirmisin /

AYDINLATA BİLİR MİSİN.?

Ey! Koca şehir.!
Aydınlatıyorsun belki.!
Sokakları, aralıkları, lambalarınla.
Peki? Aydınlatabilirmisin.?
Yüreklerdeki karanlıkları.!
Karanlık sokaklarda, kaybolmuş,
Hayaller, kurdurduğun, insanlara.!
Toz, pembe yarınlara, umutsuz...
Umutsuz, beklemek kalır, çeresiz.!
Haykıran yürekleri, dipsiz kuyularda.!
Aydınlatabilirmisin, yoklukları.?
Sevgiden yoksun kalmış, duygusuz.!
Kendinden başkasını sevmeyen,
Acımasız, yürekleri aydınlata bilir misin.?

İnsanlık nedir, insanı görmez.
Sevgisiz yetişmiş, sevmeyi bilmez..
İçinde yaşadığı dünyayı görmez.!
Her yana, zulüm saçan, zalimin.
İçindeki, kin ve nefretinden.!
Korkudan, konuşmayı unutmuş,
Yalnız, şu insancıkları.?
Titrer, güneş altında üşümüş...
Kim olduğunu unutan, insancıkları.!
Her şeye rağmen.!
Gülmeyi unutmuş, gülümsemez.!
Güldüre bilir misin.? Arsızca.!

Ey.! Koca şehir !
Mavi gökyüzü altında.

Serilen pervasızca, sınırız.!
Her köşen, ışıl ışıldır, pırıl pırıl..
Ama; heryanın yalnızlık.
Her yanın, korku, acı ve çaresizlik..
Kimileri, villasında mutlu ve şen.
Kimilerinin evleri başına yıkılır.
Nedendir, bilir misin? Bu çelişki niye.
Aynı çağda ve aynı zamanda.
Nedendir? Bu yıkım.
Bu yok oluş, sessiz, sessiz?
Yoksa! Aldanışım mı? Aydınlığın!
Yalnızlığın kimsesizliğin içinde...
Yoksulluk, yaşam biçimi olmuş.!
Yoksul , gecekondunun çocukları...
Seni; yaşanır vatan yapan.!
Bilmem ki! Sen.?
Sen; karanlığın ta kendisi...
Işıklar içinde, kararan yaşamlar...!
Sende yok olacaksın bir gün.!
Yoklukların içinde, olsa da karanlığında isimsiz..
Gün be, gün, yaşanan çirkinlikleri, bağrında.!
Söyle! Aydınlata bilirmisin?

Haydar ATA
30.12.2004 Perşembe