14 Kasım 2009

Yargı savunma konumunda

Yargı savunma konumunda


13.11.2009-ANKARA Milliyet

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Özbek, HSYK’da dinleme belgelerinin tartışıldığını söyleyerek, “Yargı savunma durumundadır” dedi

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek, hâkim ve savcıların telefonlarının dinlenmesine, “Yargı savunma durumundadır. HSYK’nın dünkü toplantısında, meslekten ihraçları istenen YARSAVÖmer Faruk Eminağaoğlu ile Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz’ın soruşturma dosyalarından çıkan telefon dinlemelere ilişkin bilgi ve belgeler tartışıldı. HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek toplantıdan sonra yaptığı açıklamada özetle şöyle dedi:

‘PARANOYA’
Telefon dinleme olayları giderek artan bir şiddetle süregeliyor ve toplumda, sade vatandaşın dahi dinlenildiği paranoyasını yarattı. Bu korku insan hakkı ihlalidir. HSYK telefon dinlemelerinin, özellikle de adalet müfettişlerinin başvurusu üzerine mahkemelerce verilen dinleme kararlarının hukuka uygunluğunun yargı süzgecinden geçirilmesi konusunda karar aldı. HSYK’nın aldığı karara rağmen, Adalet Bakanı’nın, hiçbir dosyayı bugüne kadar Yargıtay denetimine sunmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Dinlemelerin sürdürüldüğünü görüyoruz. Bu işin de takipçisi olacağız.

KANUN YARARINA BOZMA NEDİR?: Ceza Muhakemesi’nde yer alan olağanüstü kanun yollarından biridir. Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararlarda hukuka aykırılık varsa, Adalet Bakanı’nın söz konusu kararın Yargıtay tarafından bozulmasını istemesi demektir.
'ÖZENLİ OLUN’
Müfettişlerin telefon dinleme başvurularını karara bağlayan hâkimlerin birtakım endişelerinin olduğu, bu nedenle talepleri geri çevirmede birtakım sıkıntılar yaşadıkları izlenimini sürekli duyduk. Bize teşkilattan gelen yansımalar bu şekilde. Fakat tüm teşkilatımızdan beklediğimiz istediğimiz şudur; hiçbir kaygı, endişe içinde kalmadan kendilerine intikal eden bu ve benzeri başvurularda adil yargılanma hakkı, insan hakları, özellikle yasaya uygun kararların üretilmesi bakımından çok hassas davranmalarını bekliyoruz.

KENDİ TELEFONUNU DİNLETEN HÂKİMLER:İzmir’de geçen yıl adliyedeki rüşvet çarkını ortaya döken soruşturma sonunda tutuklanan 2 ağır ceza hâkiminin, savcılıktan kendilerine gelen dinleme taleplerini, içinde kendi telefon numaralarının da bulunduğunu fark etmeden onayladığı ortaya çıkmıştı.

‘CEZA VERMEYİZ’
(Yargının zirvesinde telefonların dinleniliyor olması sizce nasıl bir durum, neyle karşı karşıyayız? Sorusu üzerine) Normal bir durum olsaydı bu soruyu bana sormazdınız. Sadece şüpheye dayanarak dinleme kararı verilemez. Yüksek kurulumuzun son zamanlardaki birkaç uygulamasında ilke olarak kabul ettiğimiz bir konu var. Bunu açıklamakta yarar görüyorum. Salt dinleme, tape kayıtlarına dayanarak herhangi bir riskli işlem yapılmasını uygun görmüyoruz. Öncelik maddi delillerdir. Kurul olarak, bu uygulamayı sürdüreceğimizi sizlere bildiriyorum. (Sizin dinlenildiğinize ilişkin endişeniz var mı? Sorusu üzerine) Türkiye’de herkesin dinlenildiğinden bahsediliyor.

SON KARAR HSYK’NIN:Adalet Bakanlığı müfettişleri tarafından hazırlanan raporlar, bakanlığın oluruyla HSYK’ya gönderiliyor. HSYK, hâkimler ve savcılar için kınamadan meslekten ihraca varan cezalar belirleyebiliyor ya da ceza vermeyebiliyor. HSYK kararları kesin olduğu için yargısal denetime tabi tutulamıyor.
Savcıların durumu tartışma konusu oluyor
Yargıtay Kanunu ile Hâkimler ve Savcılar Kanunu hükümleri, Yargıtay savcıları ve tetkik hâkimlerinin durumlarını tartışmalı kılıyor. Adalet Bakanlığı, kanuna göre, Yargıtay savcıları hakkında soruşturma başlatılmasının Adalet Bakanı’nın iznine tabi olduğunu belirterek, soruşturmaları buna göre yürütüyor. Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise Yargıtay Kanunu’nun 64. maddesine göre, Yargıtay savcılarının özlük işleri ve disiplin yönünden HSYK’nın iznine tabi olduğunu, HSYK’dan izin alınmadan yürütülen soruşturmaların geçersiz sayılması gerektiğini savunuyor.

*http://www.milliyet.com.tr/Siyaset *

Hiç yorum yok: