15 Nisan 2010

ANLAYANLARA AHMET TÜRK’ÜN VERDİĞİ DERS!..

ANLAYANLARA AHMET TÜRK’ÜN VERDİĞİ DERS!..

http://www.turkishweekly.net/resim.asp?path=fikri-saglar-there-are-17-547-unresolved-murders-in-turkey--HlfrN.jpg&width=366
fikrisaglar@birgun.net / 15 Nisan 2010

Komedi devam ediyor. Gerçekten biz açılıyor muyuz?..
“Açılım” adlı “oyunlar,” daha sürecek mi?..
Önce Kürt, sonra Alevi, Ermeni, Roman derken…
Geldiğimiz noktaya bakın!..
Tam bir skandallar yumağı!..
Hani derler ya; “Yüzme bilmiyorsan açılma!..”
Ne yaptığını bilmeyen iktidar,
Tabiri caizse “boğulmak” üzere!..
Ne yazık ki batarken, ülkenin paçasına sarılmış bizi de aşağıya çekiyor!..
•••
Muş Bulanık’ta eylem yapanları “tarayan”,
İki yurttaşımızın ölümüne neden olanların duruşmasından çıkan,
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, basın toplantısı yaparken,
Samsun Adliyesi önünde saldırıya uğradı.
Üstelik yanında milletvekilleri ve TBMM Başkanlık Divanı üyeleri de vardı.
•••
Saldırgan, geldiği gibi polisler arasından geçip gitti.
Muş Milletvekili Sırrı Sakık, gitmeden önce “güvenlik” talebinde bulunmuş.
Samsun Emniyeti de gerekli önlemi almış.
Sonra ne oldu?!..
Tarihimizde ender rastlanan bir “siyasi saldırı” gerçekleşti!..
Türk’ün burnu kırıldı.
İçişleri Bakanı sadece üzüntülerini belirtti.
Saldırgan yakalandı.
“Karadeniz’e gelen şehit cenazeleri nedeniyle kişisel olarak bu eylemi gerçekleştirdim” dedi.
Ve tutuklandı. Birkaç gün sonra serbest kalırsa şaşmayın.
•••
Ahmet Türk, bu ülkede barış isteyen bir siyasidir.
Ortak “akıl yolunu” gösteren “akil” bir adamdır.
Demokrasinin gerçek sevdalısıdır.
Sevgi, birlik ve kardeşlik sözleri onun değişmez düşüncelerinin özetidir.
•••
Haksızlığa karşı,
Kültürel gelişmelere karşı,
Kimliklerin yok edilmesine karşı,
İşkence ve baskıya karşı,
İnsanların temel haklarına karşı olan herkese,
Karşıdır!..
Şiddete ve silaha el atmadan mücadelesini kararlılıkla yapan biridir.
Çok çile çekti, çok zülüm gördü, bedel ödedi ama,
Toplumun esenliği için sağduyuyu hiç bırakmadı!..
•••
O saygın bir Kürt aydınıdır.
Türkiye’yi düşünen, halkların kardeşliğini isteyen deneyimli bir siyasetçidir.
•••
Böyle bir insana nasıl el kaldırıldı?
Yumruklanmasına nasıl göz yumuldu?
Hesap veren olacak mı?
Kendi hesabıma ona yapılanlardan dolayı, hak etmediği bu eylem için “özür diliyorum”.
•••
Aslında, Hakkâri’de 14 yaşındaki yaralı Hatip’i sürükleyerek karakola götüren, coplayan, yumruklayan polislerin olduğu bir ülkede, Ahmet Türk’e yumruk atılmasına göz yummak doğal!..
Daha doğrusu, karşısındaki her insanı “düşman” gören anlayışın yerleştiği bir düzende, “insanlara” saldırmak hatta öldürmek normal!..
Kendinle meşgul muhalefet, çıkar peşinde koşan iktidarların bulunduğu ülkede hak arayan insanlara saldırılması olağan!..
•••
Açılım işte burada düğümleniyor.
Açılım diyenler,
“Kürt’ü, Alevi’yi, Ermeni’yi, Roman’ı tanımak istemiyor ve sevemiyorsa, sonunda boğulmakla karşı karşıya kalacaktır.
Kafalardaki “öteki”, açılımı engeller.
Düşmanca çıkışlar, daha da yabancılaşmayı, giderek kinlenmeyi getirir!..
Nitekim açılım gelişimi(!) böyle sürmekte.
Açılım isteyen ve içini dolduramayan iktidar ile muhalefetin “kontrolsüz ve tahripkâr” davranışları, “ayrışmayı” hızlandırıyor!..
•••
Ahmet Türk’e yapılan saldırı Türkiye’yi “kritik” bir konuma getirdi.
Nefretle kınanacak bu talihsiz “ortamı” fırsat bilenler çıkacaktır.
Haklı tepkilerini gösteren insanları “farklı” yönlere çekmeye çalışanlar olacaktır!..
•••
Puslu havayı seven “kurtlara bu vadiyi” bırakmayan Ahmet Türk, herkese ders veren açıklamalar yapmıştır.
Ondan beklenen olgunluğu ve büyüklüğü göstermiştir.
Hastane önünde basın mensuplarına söyledikleri ayrı bir güzellik taşımaktadır.
“Kürt halkı yüreğinde bu saldırıyı mahkûm etmiştir. Önemli olan bu yapılanlardan herkesin ders çıkarmasıdır.”
•••.
Kısa zaman önce CHP’ye yapılan ve kimsenin onay vermediği “Van’daki yumurtalı saldırı” sonrası söylenenleri, yapılanları hatırlayınca,
“Toplumsal barışın oluşmasını istemekle siyasi rant elde etmek” arasında ne denli büyük uçurum olduğunu görebiliyorsunuz!..
Ve en önemlisi, “siyasi sorumluluk” taşıyanla taşımayan arasındaki “farkı” hemen anlıyorsunuz!..
Ve maalesef bu farklılıklar ülkenin “geleceğini” doğrudan ilgilendiriyor!..
•••
Geçen pazar günü yapılan Yüksek Öğrenime Geçiş sınavları nedeniyle ciddi bir skandal yaşandı.
Kimse yapılanları umursamadı.
Hele “Açılımcılar” gık bile demedi.
YÖK geçen sene “kopya” çekildi diyerek Mardin ve ilçelerinde sınava girecek binlerce genci KKTC'ye gönderdi. Orada sınava soktu.
Yapılanları nasıl tanımlamak lazım? Bilemiyorum.
Hadi, masrafı ne olacak? Paraları var mı? Bu ne büyük haksızlık, eşitsizlik, ayrımcılık? Gibi soruları bir yana koyalım.
Adı üzerinde KKTC ayrı bir ülke!..
Bağımsızlığını ve egemenliğini tanıdığımız bir devlet!..
Siz nasıl bir başka ülkeye “sınava girmek” üzere öğrencilerinizi gönderebilirsiniz?
Almanya ya da Fransa’ya da, Vanlı, Muşlu veya Mersinli yurttaşlarınızı sınava girmesi için yollayabilir misiniz?
Bu “aymazlık” değilse nedir? Nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Ne biçim bir siyasetle yönetiliyoruz?
•••
Yaptım oldu!.
Olmadı!..
Ahmet Türk’ten ders çıkarılacak çok şey var!.. Anlayana!..

http://www.birgun.net/

Hiç yorum yok: