4 Mayıs 2010

CHP'ye tehdit: Fazla kurcalama, yoksa...


CHP'ye tehdit: Fazla kurcalama, yoksa...
http://www.ayturk.de/news_images/erdogan_DW_Sonstige_233715g_13122007.081253.jpg
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu.

Paketin 2. tur oylamaları öncesinde geçen Pazar günü parti grubunu toplayan Başbakan Erdoğan, sürpriz bir karar aldı ve bugün grubu yeniden toplamaya karar verdi.

Anayasa teklifinin ’parti kapatma davalarının açılabilmesini TBMM’nin izin vermesi’ şartına bağlayan 8. madde, 330 barajını aşamadığı, için paketten düştü. İlk turda 5 vekiliyle 8. maddeye destek veren BDP, ikinci tura katılmadı. Ak Parti asgari 8 fire verdi. Bu gelişmeler üzerine Başbakan Erdoğan, sürpriz bir gelişme üzerine parti grubunu topladı. Erdoğan, saat 11.30'da başlayan grup toplantısında önemli değerlendirmelerde bulundu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin AK Partiyi prangaları kırsın diye iktidara getirdiğini belirterek, "Eğer hayal kırıklığı yaratırsak bu milletin ahı yakımıza yapışacaktır" dedi.

Erdoğan, partisinin grup toplantısında, anayasa değişikliğinde gelinen noktayı değerlendirmek üzere toplandıklarını söyledi.

"Beylik sözlerin ötesinde gönülden konuşmak istediğini" belirten Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan bazı konular satır başlarıyla şöyle:

"-Yıllarca ülkeye demokrasiyi çok gördüler. Milletimizde değişimi, dönüşümü reddeden, içine kapanan, kabuğunu kıramayan bir anlayış var. Milletimiz AK Partiyi prangaları kırsın diye iktidara getirdi. Bu şuurla hareket ediyoruz.

Eğer hayal kırıklığı yaratırsak bu milletin ahı yakımıza yapışacaktır.

-Bizi yolsuzlukla suçlayanlar yaptığınız bir şeyi söyleyin, bir eser söyleyin. Bu iktidar her yere eserini koymuştur. Bugün çıkıp konuşanlar; 24 saat yayın yapan TRT Şeş var. Nankörlük yapma. Nazım Hikmet'e vatandaşlık yolu açan bir iktidar var. Çünkü, biz Allah'tan başka kimseden korkmayız, Allah'tan başka kimseye muhabbetimiz yok. Ağır bedeller ödedik. Engelleri bir bir aşarak bugünlere geldik. Milletimizin rotasından sapmadık.

-7,5 yılda her türlü iftirayla üzerimize geldiler. Partilerinin kapatılmasından nemalananları gördü bu ülke. Herkes unutsa biz Danıştay saldırısını, atılan manşetleri unutmayacak, aziz milletimize unutturmayacağız.

Milletim 10 yıllardır iradesine ipotek konulduğunu unutmasın.

-Bize halkımızdan başka talimat verebilecek bir güç yeryüzünde yok.

Farkımız bu... Onun için 'millete gidelim' diyoruz. Anayasa değişikliğiyle amacımız Türkiye'yi her açıdan büyütmektir.

-Biz Türkiye'nin ayağındaki prangaları çözmek için yola çıktık."

NANKÖRLÜK YAPMAYIN

Ana dilini öğrenmek istiyorsan git kursunu aç diye bir Ak Parti var

Biz Allahtan başka kimseden korkmayız ve Allah'tan başka kimseye de muhabbetimiz yok. Hakkı olan muhabbeti kimseyle tartışamayız.

Bu ülkede yayın yapan TRT Şeş var, nankörlük yapmayın. Bu ülke 7.5 yılda tarihi reformlar yaptı.

Çok engeller aştık, zor dönemler geçirdik. Hakaretlere, kötülüklere rağmen yolumuzdan şaşmadık. Ağır bedeller ödedik

TÜRKLER PASAPORTUNU ARTIK GURURLA TAŞIYOR

Dün köyüne ulaşamayan vatandaş, bugün uçağa biniyor, asfaltlı yollardan geçiyor.

Dün hapisteki yavrusuyla ana dilinde konuşamayan anne bugün bize hayır duası ediyor.

Haksızlığa benimle birlikte siz sesinizi yükselttiniz, sizler haykırdınız.

Türkler artık pasaportlarını gururlar gösteriyor.

Sivil derneklerimizle Gazze'ye önce biz ulaştık. Biz içimize kapanmadık kapanamayız dedelerimiz gibi..

CHP BU İŞİ FAZLA KURCALAMASIN

Pullardan Atatürk resimlerini kim çıkardı, devlet dairelerinden Atatürk posterlerini kim indirdi? Bunları CHP çok iyi bilir. Bu işi CHP fazla kurcalamasın, yoksa söyleyecek daha çok şeyim var. Bu noktada dosyam arşivim kabarıktır.

Dün bir gazete 'yakışıksız ve düzeysiz' diye manşet atmıştı. Çok ilginçtir, aynı gazete 1939’da Hitler’in doğum gününü manşetten veriyordu.

Türkistan Mücadelesi eserinden aynen aktarıyorum. 1945 Haziran ayında hükümetin aldığı bir kararla, savaş boyunca Türkiye’ye sığınmış 195 mülteci Türk, Sovyetler’e geri teslim edildi. Tekirdağ milletvekili Şevket Mocan, 1951 yılında dönemin başbakanına yönelttiği soru önergesi üzerine TBMM’de ortaya çıkmış. Bakın burası ve konuşması zabıtlara aktarıldı.

Siyasi mültecileri bir mabuda kurban sunar gibi sunmaya götüren yüz kızartıcı, hicabaver, yani utandırıcı bir hadise daha yoktur diyor.

Milli şef hükümeti tarafından Sovyetlere teslim edilen Türk kökenli mültecilerin akıbetleri, almanya’dakilerden farklı olmamıştır. Elbette geçmiş dönemlerin şartları olabilir, ancak geçmişinde tartışılan çok şey olanlar, başkalarını suçlamadan önce, dönüp kendi tarihlerine bir baksınlar.

AZİZ NESİN'DEN ALINTI

Şimdi daha enteresanını anlatacağım.

Aziz Nesin 5 Şubat 1948’de şunları yazıyordu.

“Ey Türk faşisti, birinci vazifen Türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara asmaktadır.

Gazeteleri çamurlara serip, üzerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel partinin hazinesidir, meydanlarda kitaplarını yaktığın namuslu insanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabii tutulabilir. Matbaaları yakılmış, gazeteleri yakılmış, çoluk çocuğu dağıtılmış, haneleri işgal kendileri perişan edilmiş olabilir.

Ey faşist yumurcakları işte bu ahval ve şerait içinde dahi yapılanları kafi görmeden namuslu vatanperverleri dağıtmak için muhtaç olduğun çekiç balta, halk partisinin ambarlarında mevcuttur”


http://www9.gazetevatan.com/
04.05.2010 Salı

Hiç yorum yok: