22 Temmuz 2008

"CIA'nın Türkiye Raporu" Harun Gökyiğit

CIA'nın Türkiye Raporu

Harun Gökyiğit
Haziran 07.2008/ 08:45:53

CIA'nın 88 sayfalık raporunun girişinde şu cümleler dikkat çekiyor: '' İslam dünyası kendi değerlerini ve doğasını tanımlamanın kavgasını yaşıyor. Peki ABD'nin bu kavgadaki öncelikleri neler? Önce İslamiyetten kaynaklanan şiddetin önlenmesi, sonra ABD'nin İslamiyet'e karşı olduğu imajından kaçınılması ve daha sonra da İslam dünyasının demokratikleşmesine yönelik atılacak radikal adımların planlanması gerekiyor. İslam dünyası şu an gelişme yoksunluğu ve globalleşme ile uyumsuzluk sorunlarıyla boğuşuyor ve bugüne kadar İslam dünyasında çare için bulunan milliyetçilik, Pan Arabizm, İslam devrimi gibi kavramlarında bu çözüme yetersiz kaldıkları görülüyor. ''

Değerli okurlar; bu tanımlamadan sonra İslam dünyası 4 başlıkta şöyle kategorize ediliyor:

1- Köktendinciler: Demokratik değerleri red ederler. Ve İslami değerlerle yönetilen otoriter bir devlet yönetim biçiminden yanadırlar.

2- Tutucular: Tutucu bir toplumun yaratılmasını isterler. Modernleşme ve değişim gibi konularda şüpheli yaklaşırlar.

3- Ilımlılar: İslam dünyasının, globalleşmenin bir parçası olmasından yanadırlar. İslamda modernleşme ve reform isterler.

4- Laikler: Din ve devlet işlerinin ayrılmasından yanadırlar. Batı türü bir demokrasiden yanadırlar ve dini kişi düzeyine indirmeye çalışırlar.

Bu kategorilerin ardından ABD yönetiminin yapması gereken raporda şöyle sıralanıyor:

Önce ılımlı İslamcılar desteklenecek. Çalışmaları ve görüşlerinin yayınlanması ve dağıtılmasına maddi katkı yapılacak. Daha geniş kitlelere ve özellikle gençlere ulaşmaları teşvik edilecek. Sivil toplum kuruluşları kurmalarına, eğitim için yer bulmalarına ve politik süreç içinde gelişmelerine destek olunacak. Görüşlerini yaymak için web sitesi, okul ve enstitüler kurulmasının önü açılacak ve ılımlı İslamın kitlelerin alternatifi olması sağlanacak.

Köktendincilere karşı tutucular desteklenecek. Bu amaçla her iki grubun ittifak kurmalarının önüne geçilecek. Tutucularla ılımlı İslamcıların ittifak kurmaları sağlanacak. Ve tutucu eğitim kurumlarında ılımlı İslamcıların görüşlerinin yayılmasına çalışılacak. Tutucu İslamcılar arasında özellikle Sufizm'in taban bulması için çalışılacak.

Laikler, duruma göre desteklenecek. Laiklerin köktendinci tehlike karşısında ABD ile aynı görüşte olmaları için uğraşılacak ve bu durum laiklerin milliyetçilik ve sol akımlara yanaşması önlenerek gerçekleştirilecek.

Köktendincilerle etkili mücadele edilecek. Bu konuda da köktendincilerin terör eylemleri sürekli gündemde tutulacak. Gazetecilerin köktendinci akımlar içindeki yolsuzlukları, baskıları, moralsizliği sürekli gündemde tutmaları sağlanacak ve aralarındaki bölünmeler hızlandırılacak.

Değerli okurlar; raporun daha sonraki bölümlerinde kategoriler daha detaylı olarak anlatılıyor ve Türkiye'yi ilgilendiren bölümler başlıyor.

Örneğin köktendinci gruplar arasında El Kaide ile birlikte Kaplancılar da sayılıyor. Laik kategoriye en iyi örnek olarak Kemalistler gösteriliyor ve aslında milliyetçilik, ulusalcılık gibi akımlar nedeniyle aslında laiklerin ABD'ye çok yakın bakmadıkları da raporda yer alıp yazıyor.

Peki bu durumda en iyi ittifak olarak kim kalıyor?

Rapora göre bu durumda en iyi ittifak ılımlı İslamcılarla yapılabilinir.

Ve sıkı durun raporun 38. sayfasında ılımlı İslamcı olarak Türkiye'den Fethullah Gülen adı örnek olarak veriliyor.

39. sayfada ılımlı İslamcıların en büyük eksikliklerinden birinin ekonomik güç olduğu vurgulanıyor ve maddi açıdan ılımlı İslamcıların desteklenmeleri isteniyor.

Raporda Türkiye'nin ılımlı İslam için iyi bir model olduğu tespitinde bulunularak, bu konuda Türkiye'deki AK Parti iktidarının desteklenmesinin altı önemle çiziliyor.

Raporun daha sonraki bölümlerinde kategorilendirilen İslami grupların, kadın, evlilik, cihad, demokrasi, eğitim gibi konulara nasıl baktıkları da ayrıntılarla inceleniyor.

Raporun son bölümünde ise, derin strateji başlığı altında ilk başta verilen yapılacaklar daha da detaylandırılıyor. Burada en ilgi çekici olanı ise ılımlı İslami yeni bir lider oluşturulması başlığı altında ortaya çıkıyor. Ilımlı İslamcıların cesur sivil liderler olmasına çalışılmalı ve demokrasi, insan hakları, kadın hakları konularında etkili politikalar geliştirmelerine mutlaka yardımcı olunmalıdır deniliyor.

İslamın bir üst kimlik olduğundan çok, insanların kimliklerinin bir parçası olduğu işlenmeli, sivil toplum örgütleri oluşturularak ılımlı İslamcı liderlere yardım edilmesine çalışılmalı deniyor.

Değerli okurlar; CIA'nın bu raporunda Türkiye, Irak ve tüm İslam dünyasını ilgilendiren bölümler ve bunların uygulama örneklerinin nasıl olacağına ilişkin bilgilerde var. Ben burada sadece raporu kısaca özetlemeye çalıştım.

88 sayfalık raporun tamamını yazmaya kalkarsam herhalde uzun yazılarımdan dolayı sıkıntı yaşattığım alaturkaonline başkanı sevgili dostum Evren Uğurbaş saçını başını aman tanrım diyerek yolmaya başlar. Bu yüzden bu yazıyı olabildiğince kısa tutmaya çalıştım. :)

Evet bilmek sabır ve araştırma istiyor değerli okurlar, bilen bulmacayı daha kolay çözüyor.

Rapora ulaşmak için kaynak: www.rand.org raporun ana başlığı: Civil Democratic İslam: Partners, Resources and Strategies


Harun Gökyiğit

harungokyigit<@>alaturkaonline.com

alaturkaonline.com
Yayımlanmıştır

Hiç yorum yok: