8 Mayıs 2009

İnsan Haklarında, Darbeleri Anlamak

           İnsan Haklarında, Darbeleri Anlamak.!         
 http://www.maras-gazze.com/palestine/wp-content/uploads/2009/08/siyonist_zindanlari_iskencesi.png

Değerli okuyucular, Kültür ve Turizum Bakanı Sn: Ertuğrul Günay'ı bir sinama ödül töreninde Tv.de izlerken; Konuşmaları umut verir nitelikte olduğu ve önümüzdeki dönemlerin daha güzel olacağı, ve hatta karanlıkta kalan önemli şeylerin aydınlanması için bir ışık parladığını hissettim...
Sn; Ertuğrul Günay,
TRT-2 TV. de 07.05.2009 akşamı yayımlanan, yılın oyuncularını seçerken, “Uçan Süpürge FİLİM festivalinde” kadın filmlerinde rol alan oyunculara çeşitli rollerde başarılı olanlara ödüller verildi. Bunların içinden, cadı rolünde oynayan kadın sanatçıya ödülünü siz verdiniz. Ben de o ödüle layık görülen kadın sanatçımızı kutluyor, sizin tarif ettiğiniz gibi ve o ödülü almaya hakkıyla hak ettiğine inanıyorum.

Sn: Kültür Bakanım, Ertuğrul Günay; ödül töreni kadar ve daha da önemli olanı, en çok dikkat çeken ise, o ödül töreninde yaptığınız konuşmadır. 

27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbesi; hakkında söylediklerinize katılmamak mümkün değil. Hatta öyle sözler ettiniz ki; Bu gün ülkemizin darbelerle hesaplaşıyor görüntüsünün verildiği, ergenekonu hatırlamamak da olası değil. Yani; bu gün darbe planlandığı iddia edilenler yargılanırken, yapmış olanların bekliyor olmasının anlaşılmakta zorluk çekilmektedir.
Ne söylemiştiniz? Bir hatırlayalım; “Bu ülke çok büyük tuzaklardan geçti. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası ve 12 Eylül Darbesi gibi, içinde büyük tuzaklar var olan bir dönemden geçti. Hatta dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen ve bütün dünya da darbecilerin yargılandığı ve Pinoçek’in yargıdan kaçmak için salak/deli rolü bile yaptığında düşündüğümüzde; başka bir ülke daha var mı? darbeci Generale ressam ödülünün verildiğini gösterebilir misiniz” dediniz.
Sizin söylediklerinizin tamamına, harfi harfine, sonuna kadar katılmamak mümkün değil. Ayrıca, akşam sizi TRT-2 de izlerken, açık yüreklilikle söylediklerinizden ötürü alkışladım. 

Ben sizin söylediklerinizi duydum ama siz benim alkışımı duymadınız.

“Bugün, hayatını çocukların eğitimine adamış, insanın evleri/yerleri aranıyor ve darbecilerle ilişkisi var diye takip altına alınıyor” gibi bir şey daha söylediğinizi hatırlıyorum. Bunu da, söyleminizden Türkan Saylan hanımı kast ettiğinizi anladım. Umarım doğru anlamışımdır. Eğer yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Sn: Bakanım. Siz, bu gün tek başına iktidar olan hükümetin Kültür ve Turizm Bakanısınız. Sadece milletvekili de değil. 

Öyle ise; size acizane bir önerim var. Eğer; kayda değer bulur ve Bakanlar Kurulu kararı olarak da meclise sunarak kanun değişikliği yapılması yönünde teklif götürürseniz, hali hazırda darba yapmış olanların yargılanması sağlanmış olursunuz. Tabii diğer bakanlar da sizin gibi düşünür ve önceki darbelerden onlarda sizin gibi zarar gördüler ise, sizin kanun değişikliği teklifimizi destekleyeceği kesindir. 

Kaldı ki; siz şikâyet mercii değil, çözüm yerisindesiniz!

Ayrıca; bir şey daha söylediniz! “Sizlere, ‘görülmüştür’ damgalı onlarca mektup getireceğim. Eşim ve benim adıma “ dediniz sizin mektuplarınızı o gün kontrol edip, ‘Görülmüştür’ damgası basanlar bu gün neredeler nasıl bir şatafat içinde yaşamaktadırlar. Lütfen ! Bunları da kamuoyuna açıklarsanız ve milyonlarca insanları stadlara doldurup işkenceden geçirerek bütün Türkiye’nin üstüne korkunun eğemen olmasını sağlayan darbecilerin Yüce Türk Adaletinin” önüne çıkarılabilmesinin önünün açılmasını, ”Eşit Yurtaşlık Hakkı” için istiyorum. 
 
Öyle ki; 17 yaşındaki çocukların yaşını büyütüp “Asmayalım da, besleyelim mi?” diyen ve bu gün sizinde sözünü ettiğiniz gibi, ressam ödülü verilen generallerin yargılanması için, değerli Cumhuriyet Savcılarının elini kolunu bağlayan ve Evrensel Hukuka” da aykırı olan yasaların ortadan kaldırılmasını sağlayacak konumda ve yetisindesiniz! 

Değerli Bakanım, sizin aklı selim yaklaşımınıza ve samimi duyarlılığınıza inanıyorum.

        · Kahraman Maraş katliamında katledilen, anne karnındaki bebekler için,
        · Çorumda katledilen masum zavallı halk için,
        · Malatya’da, Sivas’ta yaşatılan kardeş kavgası için,
 · 1 Mayıs 1979 da İstanbul da yaşanan katliamın ve
       · 1980 öncesi tüm Türkiye’de yaşatılan o kaos ortamının ve kardeş kavgasının  gerçek     faillerinin, “görülmeyen ellerin” Adalet önünde hesap vermesinin; 
      · Darbenin olgunlaşması için 14 ay beklediklerini söyleyenlere, neyi olgunlaştırdıklarının “yukarıdaki sayılan maddeler o olgunlaşma sürecinde yaşanan vahşetlerdir,” hesabının “Türk Milleti Adına” sorulmasını.! Bu ülke de artık kardeş kavgasına bir son verilmesi için karanlık güçlerin ortaya çıkarılmasını, TBMM de siz ve sizin gibi cesur ve yürekli vekillere ihtiyaç olduğuna inanıyor ve bekliyoruz..
Yukarıda belirtmeye çalıştığım ve sizin de söylemlerinizden çıkarsamalar yaptığım konuların alt alta toplamında, "ülkede demokrasinin yeniden tesisi için.!" sizin bizim ve onların çektiği acıların, işkencelerin, katliamların ve sonuçta ülkemizi 50 yıl geriye götüren darbelerin toplamı çıkmaktadır.
Hatırlatmak isterim; dün 6 Mayıstı. 12 Mart 1972 Muhturası ülkemiz üzerinde hala bir karabasan ve korku imparatorluğu gibi durmaktadır. Henüz bu ve diğer darbelerle hesaplaşılamamıştır. Onlarca aydın, yazar, sanatçı öğretim üyesi ve bilim insanı gibi onbinlerce ülkemizin yetiştirdiği ender insanların yaşama olanakları ortadan kaldırılmıştır. İnsan Hakları İhlalleri, sayılamayacak buyutlarda ölçüsüz yaşanmıştır..

 Talebimiz,"Eşit Yurtdaşlık Hakkı" talebinden başka bir şeyde değildir..
Bu sonuca bir nihayet getireceğinize inanıyor.
Saygılarımı sunuyorum.
 
Haydar ATA

Güncelleme 15.10.2012- EvcioğluHaber

1 yorum:

Sevdağ NUR dedi ki...

Talebimiz,"Eşit Yurtdaşlık Hakkı" talebinden başka bir şeyde değildir..
harika bir toparlamadır. Kocaman bir makaleyi bir yarım cümle ile atlatmıştır. Bende aynı talepte ısrar ediyorum.
Teşekür ediyorum.
Acaba cevap verilmişmidir onu da merak ediyorum..

hoşcakalın
Ank.
Sevdağ NUR