İnsan Haklarında, Darbeleri Anlamak.!
Değerli
okuyucular, Kültür ve Turizum Bakanı Sn: Ertuğrul Günay'ı bir sinama
ödül töreninde Tv.de izlerken; Konuşmaları umut verir nitelikte olduğu
ve önümüzdeki dönemlerin daha güzel olacağı, ve hatta karanlıkta kalan
önemli şeylerin aydınlanması için bir ışık parladığını hissettim...
Sn; Ertuğrul Günay,
TRT-2 TV. de 07.05.2009 akşamı yayımlanan, yılın oyuncularını seçerken, “Uçan Süpürge FİLİM festivalinde” kadın filmlerinde rol alan oyunculara çeşitli rollerde başarılı olanlara ödüller verildi. Bunların
içinden, cadı rolünde oynayan kadın sanatçıya ödülünü siz verdiniz. Ben
de o ödüle layık görülen kadın sanatçımızı kutluyor, sizin tarif
ettiğiniz gibi ve o ödülü almaya hakkıyla hak ettiğine inanıyorum.
Sn:
Kültür Bakanım, Ertuğrul Günay; ödül töreni kadar ve daha da önemli
olanı, en çok dikkat çeken ise, o ödül töreninde yaptığınız konuşmadır.
27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül darbesi; hakkında söylediklerinize katılmamak mümkün değil. Hatta öyle sözler ettiniz ki; Bu
gün ülkemizin darbelerle hesaplaşıyor görüntüsünün verildiği,
ergenekonu hatırlamamak da olası değil. Yani; bu gün darbe planlandığı
iddia edilenler yargılanırken, yapmış olanların bekliyor olmasının
anlaşılmakta zorluk çekilmektedir.
Ne söylemiştiniz? Bir hatırlayalım; “Bu
ülke çok büyük tuzaklardan geçti. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası
ve 12 Eylül Darbesi gibi, içinde büyük tuzaklar var olan bir dönemden
geçti. Hatta dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen ve bütün dünya da
darbecilerin yargılandığı ve Pinoçek’in yargıdan kaçmak için salak/deli
rolü bile yaptığında düşündüğümüzde; başka bir ülke daha var mı? darbeci
Generale ressam ödülünün verildiğini gösterebilir misiniz” dediniz.
Sizin söylediklerinizin tamamına, harfi harfine, sonuna
kadar katılmamak mümkün değil. Ayrıca, akşam sizi TRT-2 de izlerken,
açık yüreklilikle söylediklerinizden ötürü alkışladım.
Ben sizin söylediklerinizi duydum ama siz benim alkışımı duymadınız.
“Bugün,
hayatını çocukların eğitimine adamış, insanın evleri/yerleri aranıyor
ve darbecilerle ilişkisi var diye takip altına alınıyor” gibi
bir şey daha söylediğinizi hatırlıyorum. Bunu da, söyleminizden Türkan
Saylan hanımı kast ettiğinizi anladım. Umarım doğru anlamışımdır. Eğer
yanlışım varsa düzeltin lütfen.
Sn: Bakanım. Siz, bu gün tek başına iktidar olan hükümetin Kültür ve Turizm Bakanısınız. Sadece milletvekili de değil.
Öyle ise; size acizane bir
önerim var. Eğer; kayda değer bulur ve Bakanlar Kurulu kararı olarak da
meclise sunarak kanun değişikliği yapılması yönünde teklif
götürürseniz, hali hazırda darba yapmış olanların yargılanması sağlanmış
olursunuz. Tabii diğer bakanlar da
sizin gibi düşünür ve önceki darbelerden onlarda sizin gibi zarar
gördüler ise, sizin kanun değişikliği teklifimizi destekleyeceği
kesindir.
Kaldı ki; siz şikâyet mercii değil, çözüm yerisindesiniz!
Ayrıca; bir şey daha söylediniz! “Sizlere, ‘görülmüştür’ damgalı onlarca mektup getireceğim. Eşim ve benim adıma “ dediniz
sizin mektuplarınızı o gün kontrol edip, ‘Görülmüştür’ damgası basanlar
bu gün neredeler nasıl bir şatafat içinde yaşamaktadırlar. Lütfen !
Bunları da kamuoyuna açıklarsanız ve milyonlarca insanları stadlara
doldurup işkenceden geçirerek bütün Türkiye’nin üstüne korkunun eğemen olmasını sağlayan darbecilerin “Yüce Türk Adaletinin” önüne çıkarılabilmesinin önünün açılmasını, ”Eşit Yurtaşlık Hakkı” için istiyorum.
Öyle ki; 17 yaşındaki çocukların yaşını büyütüp “Asmayalım da, besleyelim mi?”
diyen ve bu gün sizinde sözünü ettiğiniz gibi, ressam ödülü verilen
generallerin yargılanması için, değerli Cumhuriyet Savcılarının elini
kolunu bağlayan ve “Evrensel Hukuka” da aykırı olan yasaların ortadan kaldırılmasını sağlayacak konumda ve yetisindesiniz!
Değerli Bakanım, sizin aklı selim yaklaşımınıza ve samimi duyarlılığınıza inanıyorum.
· Kahraman Maraş katliamında katledilen, anne karnındaki bebekler için,
· Çorumda katledilen masum zavallı halk için,
· Malatya’da, Sivas’ta yaşatılan kardeş kavgası için,
· 1 Mayıs 1979 da İstanbul da yaşanan katliamın ve
· 1980 öncesi tüm Türkiye’de yaşatılan o kaos ortamının ve kardeş kavgasının gerçek faillerinin, “görülmeyen ellerin” Adalet önünde hesap vermesinin;
· Darbenin olgunlaşması için 14 ay beklediklerini söyleyenlere, neyi olgunlaştırdıklarının “yukarıdaki sayılan maddeler o olgunlaşma sürecinde yaşanan vahşetlerdir,”
hesabının “Türk Milleti Adına” sorulmasını.! Bu ülke de artık kardeş
kavgasına bir son verilmesi için karanlık güçlerin ortaya çıkarılmasını,
TBMM de siz ve sizin gibi cesur ve yürekli vekillere ihtiyaç olduğuna
inanıyor ve bekliyoruz..
Yukarıda
belirtmeye çalıştığım ve sizin de söylemlerinizden çıkarsamalar
yaptığım konuların alt alta toplamında, "ülkede demokrasinin yeniden
tesisi için.!" sizin bizim ve onların çektiği acıların, işkencelerin,
katliamların ve sonuçta ülkemizi 50 yıl geriye götüren darbelerin
toplamı çıkmaktadır.
Hatırlatmak
isterim; dün 6 Mayıstı. 12 Mart 1972 Muhturası ülkemiz üzerinde hala
bir karabasan ve korku imparatorluğu gibi durmaktadır. Henüz bu
ve diğer darbelerle hesaplaşılamamıştır. Onlarca aydın, yazar, sanatçı
öğretim üyesi ve bilim insanı gibi onbinlerce ülkemizin yetiştirdiği
ender insanların yaşama olanakları ortadan kaldırılmıştır. İnsan Hakları
İhlalleri, sayılamayacak buyutlarda ölçüsüz yaşanmıştır..
Talebimiz,"Eşit Yurtdaşlık Hakkı" talebinden başka bir şeyde değildir..
Bu sonuca bir nihayet getireceğinize inanıyor.
Saygılarımı sunuyorum.
Haydar ATA
Güncelleme 15.10.2012- EvcioğluHaber
|
8 Mayıs 2009
İnsan Haklarında, Darbeleri Anlamak
Etiketler:
12 Eylül,
12 Mart,
27 Mayıs,
ata,
Bakan,
Darbe,
darbeciler,
Ertuğrul Günay,
festival,
Haydar,
iktidar,
kültür,
TRT,
Türkan Saylan,
Uçan Süpürge
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Talebimiz,"Eşit Yurtdaşlık Hakkı" talebinden başka bir şeyde değildir..
harika bir toparlamadır. Kocaman bir makaleyi bir yarım cümle ile atlatmıştır. Bende aynı talepte ısrar ediyorum.
Teşekür ediyorum.
Acaba cevap verilmişmidir onu da merak ediyorum..
hoşcakalın
Ank.
Sevdağ NUR
Yorum Gönder